İstanbul’da seyahat etmekle ilgili size tek bir tavsiye verebilseydim, otel kahvaltısını atlamak olurdu. Evet, toplu taşıma için İstanbulkart alın, evet, kalabalık alanlarda eşyalarınıza dikkat edin, bla-bla-bla… Ama hepsinden önemlisi, sabah erkenden otelinizden çıkın ve İstanbul’da kahvaltı denen yiyecek komasını deneyimlemek için mahalle kafelerinden birine gidin.
Görüyorsunuz ya, İstanbul’daki kahvaltı, şansa bırakılmayacak kadar özel ve büyülü bir deneyim. Geleneksel Türk kahvaltısını tanımlamak için tek bir kelime kullanacak olsaydım, bu kelime “bolluk” olurdu. Önünüzdeki masayı kaplayan düzinelerce minik tabak, masa örtüsünü göremeyeceğiniz kadar uzun. Her tabakta taze hazırlanmış yiyecekler var: yumurtalar, peynirler, zeytinler, meyve reçelleri, fındık ezmesi ve bal…
Ve tabii ki, çay. ABD ve Avrupa’da sıklıkla gördüğünüz, bir fincanın dibinde yüzen hüzünlü bir çay poşeti değil. Ama ağzına kadar tekrar tekrar doldurulan, lale biçimli bir bardakta servis edilen, taze demlenmiş, koyu Türk çayı — kalbinizin istediği kadar.
Şimdi lafı daha fazla uzatmadan, İstanbul’da denediğim ve kesinlikle bayıldığım 7 harika kahvaltı mekanından bahsedeyim! Hepsi popüler mahallelerde ve önemli turistik yerlere yakın, bu yüzden keşif gününüze başlamak için harika bir seçenek.
Bu makaleyi Gezelim.me takipçilerinden için Julia tarafından kaleme alınmıştır.Teşekkür ederiz.
Bu arada Gezelim.me İstanbul’da yer alan lüks otelleri ve lüks yatları listeleyen özel bir site ayrıca blog bölümümüzda İstanbul ile ilgili faydalı içerikler kaleme alıyoruz.
İstanbul’daki en iyi kahvaltı mekanlarının hemen hemen her listesinde Cafe Privato yer alıyor ve bunun iyi bir nedeni var.
Öncelikle, ambiyansı harika. Biraz hipster, biraz eski tarz. Sıcak yaz ve sonbahar aylarında oradaysanız, dışarıda bir masa aldığınızdan emin olun. Rengarenk masalar ve sandalyelerle bolca açık hava oturma alanı var.
İkincisi, yemekler muhteşem! Ve inanılmaz miktarda. İstanbul’da geleneksel Türk kahvaltısının hatırı sayılır bir kısmını yedim, ancak Privato Cafe’deki sofra beni tamamen büyüledi.
Önce sebzeler, peynirler, zeytinler, reçeller ve bal geldi. Garson bana sıcak yemeklerin henüz gelmediğini söylediğinde en az 15 tabak saymıştım!
İkinci turda yumurta, gözleme ve krep vardı. Çay tabii ki sınırsızdı.
Burada en az bir buçuk saat geçirmeyi planlayın, çünkü tüm yiyecekleri daha kısa sürede bitirmek fiziksel olarak imkansızdır.
Kahvaltının fiyatı, bu listedeki diğer mekanlara kıyasla oldukça yüksek, ancak çeşitlilik çok daha büyük ve sizi akşam geç saatlere kadar tok tutacaktır.
📍 Konum: Galata Kulesi’ni ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Cafe Privato gününüze başlamak için harika bir seçim. Kafe, kuleye sadece 2 dakikalık yürüme mesafesinde! 🚶♂️
Cafe Privato — Şahkulu, Tımarcı Sk. #3, Beyoğlu.
Bu yer, yaklaşık dört veya beş yıl önce Türk kahvaltısıyla tanışmamı sağladı. İstanbul’a yaptığım son seyahatte, hala ününe yakışıp yakışmadığını kontrol etmek için geri döndüm. Sonuç mu? Kesinlikle yakışıyor!
Van Kahvaltı Evi, Kürt esintili kahvaltılar servis eder. İsminin geldiği Van, Türkiye-İran sınırında yer alan ve ağırlıklı olarak Kürt nüfusun yaşadığı bir şehirdir.
Burada deneyebileceğiniz Kürt spesiyalitelerinden bazıları:
Ve tabii ki, çayın dibi yok! ☕ Söylemeye bile gerek yok ama burada bardağınızı tekrar tekrar doldurmak yerine, elinde tepsi dolusu çay bardağıyla dolaşan garson, arada sırada önünüze tazelenmiş bir bardak çay koyuyor.
📍 Konum: Van Kahvaltı Evi, Cihangir semtinde yer almaktadır.
Çukurcuma semtinde, vintage dükkanlar, butik mağazalar ve sanat galerileri keşfedilmeyi bekliyor! 🎨🛍️
Yakınlardaki başlıca turistik yerlerden biri, Orhan Pamuk’un aynı adlı romanını okuduysanız mutlaka ziyaret etmeniz gereken Masumiyet Müzesi 🏛️
Van Kahvalti Evi — Kılıçali Paşa, Defterdar Ykş. 52/A, Beyoğlu.
Çoğu restoranda sabit bir fiyata sabit kahvaltı menüsü bulunurken, Lokma’da yemekleri kendi zevkinize göre karıştırıp eşleştirebilirsiniz.
Muhtemelen İstanbul’daki ilk Türk kahvaltım için Lokma’ya gitmezdim çünkü henüz temelleri ve hangi yemeklerin birbirine yakıştığını öğrenmediniz. Ancak, daha önce biraz deneyiminiz varsa, tam olarak neyi sevdiğinizi seçmek heyecan vericidir.
Bir diğer avantaj ise, birkaç düzine tabaktan oluşan sabit bir menüye kıyasla, sadece birkaç yemek sipariş ettiğinizde aşırı yeme olasılığınızın daha düşük olmasıdır.
Eşim ve ben yumurta tercih ettik:
Lezzetli yemeklerin yanı sıra, sabahınızı burada geçirmeniz için bir diğer sebep muhteşem Boğaz manzarasıdır.
📍 Konum: Lokma, kahvaltıdan sonra yürüyüş yapabileceğiniz sahilin hemen yanında yer almaktadır. Sadece 10 dakika uzaklıkta, İstanbul’un en önemli turistik yerlerinden biri olan Rumelihisarı Kalesi bulunmaktadır..
Lokma — Rumeli Hisarı, Yahya Kemal Cd. #18, Sarıyer.
Kökeni İstanbul’a dayanan House Cafe, şu anda Türkiye’de ve dünya çapında 15 şubeye sahip. Sadece İstanbul’da 9 şube bulabilirsiniz, ancak denediğim ve önerdiğim yer House Cafe Ortaköy.
Tıpkı Lokma gibi, The House Cafe de sadece Boğaz’ın güzel manzarası için bile uğramaya değer. Ortaköy Camii manzaralı, suyun hemen kenarında oturabileceğiniz iki büyük terastan birinde masa ayırtmayı unutmayın.
İç mekan alanı da oldukça etkileyici. Eklektik tasarımı, kaliteli yemekler için rahat ama şık bir atmosfer sunuyor.
Öğle ve akşam yemeği seçenekleri hakkında yorum yapamam, ancak kahvaltısı gerçekten harikaydı. Kafe, 450 kişiye kadar misafir ağırlayabiliyor, ancak buna rağmen taze yiyecekler ve hızlı servis konusunda oldukça başarılı.
📍 Konum: İstanbul’da 9 şubesi var, ancak Ortaköy’deki House Cafe en güzel Boğaz manzarasına sahip. Kahvaltıdan sonra Ortaköy Camii’ni ziyaret edebilir veya Ortaköy İskelesi’nden Boğaz’da vapur yolculuğu yapabilirsiniz.
The House Cafe — Yıldız, Salhane Sk. #1, Beşiktaş’ta.
İstanbul’da kahvaltıdan bahsederken, Beşiktaş’ın Kahvaltı Sokağı’ndan söz etmeden geçmek olmaz. Evet, sadece kahvaltı servisi yapan düzinelerce kafeyle dolu bir sokak var!
Aslında, burası sadece bir sokak değil, U şeklinde muhteşem sabah yemeklerinin yer aldığı bir bölge.
Bu küçük alanda onlarca kafe varken sadece birini seçmek zor olabilir. Ancak ben kökenlerden başlamanızı öneririm.
Kahvaltı sokağının, Çakmak Kahvaltı Salonu ile başladığı söyleniyor. Yaklaşık 15 yıl önce, Erzincanlı Şah İsmail Çakmak, eskiden Eskiciler Sokağı olarak bilinen bu yerde kafesini açtı. Başlangıçta tuhaf bir yer gibi görünse de, kısa süre sonra yan yana birçok kahvaltı kafesi açılmaya başladı.
Çakmak Kahvaltı Salonu’nun mutlaka denemeniz gereken spesiyallerinden biri de pişi – yani, lokma benzeri nefis bir hamur kızartması.
📍 Konum:
Çakmak Kahvaltı Salonu, Beşiktaş’ın yoğun yaşam alanında yer alıyor. Burada kahvaltı yaptıktan sonra:
Çakmak Kahvaltı Salonu — Sinanpaşa, Çelebi Oğlu Sk. #8, Beşiktaş’ta.
Beşiktaş’ın Kahvaltı Sokağı üzerindeki bir diğer popüler kafe de Peynir Ekmek. Son ziyaretimde, birkaç gün mahallede kaldım ve kahvaltı sokağı, her sabah güne başlama ritüelim oldu.
Peynir Ekmek’i diğer kafelerden ayıran şey, peynire olan odakları. İsminin içindeki “peynir”, kahvaltıda yaygın olarak tüketilen taze beyaz peynire atıfta bulunuyor. Ancak, buraya gelmemin asıl nedeni geleneksel Türk mıhlamasını denemekti.
Mıhlama, eritilmiş eski peynirlerin, iri öğütülmüş mısır unu ile karıştırılmasıyla yapılan lezzetli bir kahvaltı yemeğidir. Türkiye’nin dört bir yanında kahvaltılık olarak servis edilse de, bu yemek aslen Karadeniz bölgesinden gelir.
Isıyı koruması için küçük bir tavada servis edilen mıhlama, taze ekmek parçalarıyla birlikte kepçeyle alınarak yenmelidir – hiçbir çatal bıçak gerekmez!
Bu arada, Peynir Ekmek ve Çakmak Kahvaltı Salonu dahil olmak üzere, Beşiktaş Kahvaltı Sokağı’ndaki birçok kafe oldukça uygun fiyatlıdır. Burada, Privato Cafe veya Lokma’da ödeyeceğiniz fiyatın yarısını ödersiniz, ancak yine de bol çeşitli ve doyurucu bir kahvaltı deneyimi yaşarsınız.
📍 Konum:
Peynir Ekmek, Beşiktaş’ın merkezinde yer alıyor. Kahvaltıdan sonra:
Peynir Ekmek Cafe & Kahvaltı — Sinanpaşa, Çelebi Oğlu Sk. #14, Beşiktaş’ta.
İstanbul’da harika bir kahvaltı için son önerim Journey Lounge. Eğer siz hala Türk mutfağından bir şeyler yemek istiyorsanız ama eşiniz bir daha menemen yemeye cesaret edemiyorsa, burası tam size göre.
Açıkçası, Türk kahvaltısının bıktırıcı olmadığını düşünüyordum. Yanılmışım. Hafif ve sağlıklı bir kahvaltı için tam 7 gün beklemem gerekti.
Journey Lounge, doğal ve mevsimlik malzemeler kullanmasıyla öne çıkıyor:
Journey Breakfast, diğer kafelerde bulabileceğiniz tüm geleneksel Türk kahvaltısı öğelerini içeriyor, ancak farkı küçük tabaklar yerine tek bir tahtada servis edilmesi.
Porsiyonlar daha küçük, bu yüzden tek kişilik mükemmel bir kahvaltı alternatifi sunuyor.
Daha çok Batı mutfağından hoşlanıyorsanız, burada şu seçenekleri de bulabilirsiniz:
Sonuç olarak, bu listedeki diğer yerlere kıyasla burası daha şık ve modern bir kafe. Üstelik Cihangir semtinde yer alması da bunu gayet yerinde kılıyor.
📍 Konum:
Journey Lounge, vintage mağazaları, butik dükkanları ve sanat galerileriyle ünlü Cihangir’de yer alıyor. Kahvaltıdan sonra Cihangir’in dar sokaklarını keşfetmek için zaman ayırın.
Yolculuk Salonu — Kılıçali Paşa, Akarsu Ykş. 21/A, 34425 Beyoğlu.
* * *
Umarım bu rehber, gününüze hangi mahallede başlarsanız başlayın İstanbul’da harika bir kahvaltı bulmanıza yardımcı olur. Bu kesinlikle buzdağının sadece görünen kısmı ve şehre döndüğümde bu rehbere daha fazla restoran eklemeyi umuyorum.
Harika bir sabah kahvaltısıyla güne başlamak, yorgunluğunuzu alacak bir kahve içmek, sevdiklerinizle keyifli bir akşam…
İstanbul, asırlık tarihi, göz alıcı doğal güzellikleri ve bitmek bilmeyen enerjisiyle her ziyaretçisine benzersiz bir…
İstanbul’un tarihi ihtişamı ile modern lüksün kusursuz bir sentezi olan Çırağan Palace Kempinski, bünyesindeki Sanitas…
İstanbul'un köklü geçmişini en güçlü şekilde hissettiren semtlerden biri olan Üsküdar'da, asırlardır tüm halkı kucaklayan,…
Beyoğlu'nun hareketli sokaklarının tam kalbinde yer alan Galatasaray Hamamı, yüzlerce yıllık bir efsanenin ve Osmanlı'nın…
İstanbul'un tarihi Tophane semtinde, Osmanlı'nın kudretli denizcisi Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın adını taşıyan Kılıç…