Bir zamanlar San Paolo Kilisesi olarak bilinen ve İstanbul’un fethedilmesinin ardından bir camiye dönüştürülen bu tarihi yapı, şehrin benzersiz miraslarından birini temsil eder. Gotik mimari özellikler taşıyan Arap Camii, fethin hemen ardından burada okunan ilk ezanla öne çıkar.
Yapının dikkat çekici özelliklerinden biri de, diğer camilere kıyasla nadir görülen gotik tarzda inşa edilmiş olması ve yalnızca bir minareye sahip olmasıdır. İç mekânındaki ahşap süslemeler, ziyaretçilerin hayranlıkla incelediği detaylar arasındadır. 716-717 yıllarında inşa edildiği iddia edilen caminin tarihine dair bu bilgi, bazı kaynaklarda geçse de, bu iddianın doğruluğu henüz kanıtlanmamıştır.
Galata’nın modern beton bloklarının arasında kendine özgü sivri külahı ve yüksek kare şeklinde kulesi ile dikkat çeken Arap Camii, İstanbul’un fethedilmeden önceki dönemden kalan tek Gotik kilisesi olma özelliğini taşır. Bu tarihi yapı, şehirdeki ilk ezanın okunduğu yer olmasıyla da önemli bir yer edinmiştir. Arap Camii’nin inşasına dair rivayetler farklılık göstermektedir. İlk rivayete göre, 717 yılında İstanbul’a gelen Müslüman Arap ordusu tarafından, Mesleme bin Abdülmelik liderliğinde inşa edilen ve şehrin ilk camisi olarak kabul edilen yapıdır. Bu ordu, Bizans’a karşı bir kuşatma gerçekleştirmiş ve Galata’yı ele geçirmiş, bu süreçte Mesleme bin Abdülmelik ile İmparator Leon arasında bir anlaşma yapılması sonucu cami ibadete açılmıştır.
İkinci bir rivayete göre ise, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında, 1200’lerin başında Katolikler tarafından Pavlus’a adanmış bir kilise ve Dominikan Tarikatı’na ait bir manastır Galata’da inşa edilmiştir. Zamanla Aziz Dominik’in adının da eklenmesiyle bu yapı, hem manastır hem de kilise olarak kullanılmıştır. 1475’te Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen yapı, İspanya’dan sürülen Endülüs Arapları’nın yerleştirilmesiyle “Arap Camii” olarak anılmaya başlanmıştır. Caminin Arap kökenli oluşu, minareye çevrilen eski çan kulesinin, Emeviye Camii’nin minaresini anımsatmasıyla daha da pekiştirilmiştir.
Tarih boyunca çeşitli onarımlar gören cami, III. Mehmed ve I. Mahmud’un annesi Saliha Sultan ile II. Mahmud’un kızı Adile Sultan tarafından farklı dönemlerde restore edilmiş, iç düzeni barok ahşap tasarımlar ile zenginleştirilmiş ve tiyatral bir görünüm kazanmıştır. 1913-1919 yılları arasında yapılan kapsamlı onarım ile cami genişletilmiş, “Arabesk” tarzda bir son cemaat yeri eklenmiş ve yapı İslam mimarisi özellikleriyle yeniden şekillendirilmiştir. Bu dönemde, döşeme altında kalan Latin soylularına ait mezar taşları müzeye taşınmış, mihrabın yanındaki “Mesleme’nin Çilehanesi” ve çevresindeki diğer tarihi kabirler, yapıya Arap kimliğini güçlü bir şekilde vurgulayan unsurlar olarak eklenmiştir. Arap Camii, Gotik geçmişine dair izler taşısa da, günümüzde büyük ölçüde Osmanlı İslam mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır.
İstanbul Arap Camii, tek kubbeli bir camidir. Caminin kubbesi, dört fil ayağı tarafından desteklenmektedir. Caminin iç kısmı, çinilerle süslenmiştir. Caminin minaresi, 6 şerefelidir.
İstanbul Arap Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer almaktadır. Cami, Sultanahmet Meydanı’na yakın bir konumdadır.
İstanbul Arap Camii hakkında birçok efsane bulunmaktadır. Bir efsaneye göre, caminin inşası sırasında bir Arap işçi, bir taşı yanlışlıkla minarenin tepesinden düşürmüştür. Taş yere düşmeden önce havada durmuş ve işçiyi ezmekten kurtarmıştır. Bu efsaneden dolayı, caminin “Arap Camii” olarak adlandırıldığı söylenmektedir.
İstanbul Arap Camii, her gün ziyarete açıktır. Caminin giriş ücreti yoktur. Camiye girerken başınızı örtmeniz ve mütevazı giyinmeniz önemlidir.
İstanbul Arap Camii’ne tramvay, otobüs veya metro ile ulaşabilirsiniz.
Tramvay: T1 tramvay hattını kullanarak Sultanahmet durağında inebilirsiniz. Bu durak camiye en yakın duraktır.
Otobüs: Birçok otobüs hattı İstanbul Arap Camii’ne yakın durakta durmaktadır. Hangi otobüs hatlarının caminin yakınından geçtiğini öğrenmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesini veya mobil uygulamasını kullanabilirsiniz.
Metro: M2 metro hattını kullanarak Vezneciler durağında inebilirsiniz. Bu duraktan camiye yürüyerek 10 dakikada ulaşabilirsiniz.
İstanbul Arap Camii’ni ziyaret etmeyi planlıyorsanız, aşağıdaki bilgilere de dikkat etmeniz faydalı olacaktır:
Harika bir sabah kahvaltısıyla güne başlamak, yorgunluğunuzu alacak bir kahve içmek, sevdiklerinizle keyifli bir akşam…
İstanbul, asırlık tarihi, göz alıcı doğal güzellikleri ve bitmek bilmeyen enerjisiyle her ziyaretçisine benzersiz bir…
İstanbul’un tarihi ihtişamı ile modern lüksün kusursuz bir sentezi olan Çırağan Palace Kempinski, bünyesindeki Sanitas…
İstanbul'un köklü geçmişini en güçlü şekilde hissettiren semtlerden biri olan Üsküdar'da, asırlardır tüm halkı kucaklayan,…
Beyoğlu'nun hareketli sokaklarının tam kalbinde yer alan Galatasaray Hamamı, yüzlerce yıllık bir efsanenin ve Osmanlı'nın…
İstanbul'un tarihi Tophane semtinde, Osmanlı'nın kudretli denizcisi Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın adını taşıyan Kılıç…